16 Şub 2015

Bölüm 1: Bankaya Başvuru


Bu yazı dizisini baştan sona okuduğunuzda çok kapsamlı bir bilgiye sahip olacaksınız. Buradakileri adım adım uyguladığınızda aslında o kadar da zor olmadığını göreceksiniz. Bilinçlenmekle dolandırıcılara karşı da silahlarınızı kuşanacaksınız ve bu işin aracılarla değil de bizzat yapılması gerektiğine ikna olacaksınız. Unutmayın, hiç kimse sizin hakkınızı sizden iyi arayamaz!

Başlayalım o halde:

Ekstrenizde kredi kartı üyelik bedeli, yıllık kart aidatı veya benzeri adlar altında bir ücret kalemi gördüğünüzde size ilk olarak bankanın müşteri hizmetleri ile görüşmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü bu görüşme sonucu fazla uğraşmadan hedefinize ulaşabilirsiniz. Müşteri hizmetlerini arayıp bu bedeli kabul etmediğinizi, iade etmemeleri halinde yasal yollara başvurup o banka ile çalışmayı bırakacağınızı söyleyebilirsiniz. Bankaların bir kısmı müşteri kaybetmemek için talebinizi daha bu aşamada kabul edebiliyorlar. Çünkü bu bedel, bankalar için çok hayati ve olmazsa olmaz bir bedel değil! Banka yetkilisi; size parayı iade edebilir, mevcut borcunuzdan düşebilir veya size belli bir miktar puan vermeyi teklif edebilir. Eğer kesintinin tamamını karşılayacak bir miktar öneriliyorsa sorun kalmamış demektir. Ancak daha az bir miktarda puan teklif edildiyse bunu kabul edip etmemek size kalmış. Hakem heyeti ve olursa mahkeme süreciyle vs. uğraşırken harcayacağınız zaman ve emeği de göz önüne alarak kâr-zarar dengesini hesaplayıp teklifi kabul edebilirsiniz. Tamamını almak isterseniz de itirazınıza devam edebilirsiniz.

Bu yöntem genellikle bir yıl için alınan bedellerin iadesinde işe yarayabiliyor. Zaten gerçekçi olmak gerekirse hiçbir banka tek seferde size on yıllık aidat kesintisini iade etmeyecektir. Ancak en önemli şey, itirazınızda samimi olmanızdır. Önce esip gürleyip sonra da yasal yollara dahi başvurmadan aynı banka ile çalışmaya devam eden pek çok kişi, bankaların daha cesur davranmasına ve henüz bu aşamada geri ödeme yapmama kararı almalarına neden oldu. Bazı bankalar ise en baştan beri talep üzerine ödeme yapmayıp olayın yasal yollara intikal etmesini beklemekteydiler.

Eğer bu talebinizden bir sonuç alamadıysanız artık yasal yollara başvurmanız gerekmektedir. Konuyla ilgili yasaların çeşitli yorumlara açık olması ve yüksek yargı organı Yargıtay'dan birbiriyle çelişik bazı kararlar çıkması neticesinde Tüketici Hakem Heyetleri veya Tüketici Mahkemeleri de farklı kararlar verebilmektedir. Bu bakımdan Tüketici Hakem Heyetlerinden aleyhinize karar da çıkabilmektedir veya heyetten lehinize çıkan karar Tüketici Mahkemeleri tarafından bozulabilmektedir. Bunlar son derece az da olsa bilmelisiniz, mümkünse itirazınızı bir üst makama taşımalısınız ve sonucunda çeşitli ihtimallere de hazırlıklı olmalısınız.

İkinci aşamada yeniden bankaya başvurmanız gerekmektedir. Çünkü karşı tarafa ifa talebinizi iletmeden onu şikayet edemezsiniz. Biz her ne kadar daha önceden sözlü olarak başvurup olumsuz yanıt aldıysak ve yine olumsuz yanıt alacağımızdan emin olsak bile resmi bir başvuru yapmamız gereklidir. Bu başvuru aynı zamanda bankadan on yıl geriye dönük olarak ödediğiniz kesintilerin miktarlarını ve tarihlerini de içeren bir dekont istemenize yarayacak. Başvuruyu bir dilekçe ile yapmalısınız.

Dilekçe örneğini buraya tıklayarak indirebilirsiniz. (Belgeyi mutlaka indirdikten sonra kullanmalısınız çünkü önizleme görünümü dilekçenin formatını deforme etmekte. Belgeyi indirdikten sonra Word Belgesinde işlem yapamıyorsanız üstteki sarı çizgide yazan "Düzenlemeyi Etkinleştir." butonuna tıklayınız.)
Örnek dilekçeyi kendinize uygun bilgilerle doldurunuz:
Sağ üst köşeye dilekçeyi teslim ettiğiniz tarihi,
başlığa bankanın adını,
ilk cümledeki yere kredi kartınızın numarasını,
sol alta adresinizi,
sağ alta adınızı soyadınızı yazıp yazıcıdan çıktı alın. İmzanızı ise ad soyadınızın üst tarafına atın. Eğer yazıcıdan çıktı alma imkanınız yoksa dilekçenizi elinizle de yazabilirsiniz.

Bunları hazırladıktan sonra, bankaya başvurduğunuzu kanıtlamak gerektiğinden; postaneden gönderecekseniz iadeli taahhütlü göndermeniz, kargoyla gönderecekseniz internetten takibini yapıp karşı tarafa teslim edildiğinde çıktı almanız lazım. Şubeye başvuracaksanız dilekçenizi teslim alan görevliden bu talepli dilekçeyi aldığına dair görevlinin adını, soyadını ve imzasını içeren bir not istemelisiniz. Faks çekme imkanınız varsa "Gönderildi Raporu" almak koşuluyla onu da kullanabilirsiniz. Bankaların genel müdürlük adreslerini ve faks numaralarını kendi internet sitelerinin iletişim bölümlerinde bulabilirsiniz.

Bu işlemden sonra bir müddet bekleyeceksiniz. Yasal süre içinde size cevap vermeleri gerekiyor. Bankalar bazen iş yoğunluğunu mazeret göstererek cevap vermeyebiliyorlar. Ekstrelerin tamamı elinizde ise gelecek cevap çok önem taşımıyor. Ancak geçmiş tarihli ekstrelerin tamamını saklamadıysanız bankanın göndereceği çizelgeye muhtaçsınız. Onlar sizin ödemelerinizin kanıtı olacak ve dilekçenin eki olarak hakem heyetine sunulacak. Bankadan cevap geldiyse şanslısınız demektir. Gelen cevapta bulunan yaptığınız ödemeleri gösteren tabloyla beraber hakem heyetine başvurmaya hazırsınız. Artık bir sonraki yazımıza geçebilirsiniz.

Fakat bir ay kadar beklediğiniz halde hala elinize hiçbir cevap metni ulaşmamış olabilir. Bu durumda eğer bankanın şubesine uğrayıp dekont talep ederseniz sayfa başına istenen çok uçuk ücretlerle karşılaşacaksınız. Hemen müşteri hizmetlerini arayıp durumu anlatarak dekontları mail adresinize göndermelerini istemelisiniz. (Burada da sizden kesinti yapılabileceğini söyleyebilirler. Ancak herhangi bir kesinti yapılması halinde doğrudan hakem heyetine bu konuda da ayrı bir başvuru yapabilirsiniz. Çünkü ilk başvurunuza yanıt vermeyerek yasal sorumluluklarını ihmal eden taraf bankadır. O durumda Tüketici Hakem Heyetine yapacağınız başvurunun ekinde de bankaya dilekçe gönderdiğinizi kanıtlayan belgeyi sunmanız yeterli olacaktır.) Müşteri hizmetlerine bildirdiğiniz mail adresinize en geç bir gün içinde, sizin haksız olduğunuzu, iade talebinizin de reddedildiğini bildiren standart bir yazı gelecektir. (Yazının bir örneğine şuradan ulaşabilirsiniz. Size gelecek olanda da muhtemelen aynı ifadeler bulunacaktır.) Asıl önemli olan şey, bu yazının ekinde sunulan çizelgedir. Hakem heyetine genellikle tek sayfadan oluşan bu çizelgeyi sunacaksınız. Gönderdikleri diğer yazının hiçbir önemi yok. Bunun için sadece ekteki çizelgenin çıktısını almanız yeterli olacaktır.

Hakem heyetine başvurunun nasıl yapılacağının anlatıldığı bir sonraki yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabileceksiniz.

Konu: Adım Adım Kredi Kartı Üyelik Bedellerinin Geri Alınması


Hatırlıyorum da ilk çıktığı zamanlar evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda insanlara kredi kartı satmaya çalışıyorlardı. Aslında bu, insanları kredi kartı kolaylığına alıştırmak için bir yöntemdi. Bunun bir kolaylık değil, kolaycılık olduğu sonradan anlaşılacaktı. İnsanlar onsuz yapamaz hale gelip ekmeklerini bile kartla alma noktasına ulaştıklarında iş işten çoktan geçmişti. Çünkü ilk yıllarda sözleşmenin önemsiz bir maddesi olarak aksettirilen yıllık ücret, bankalara olan bağımlılık arttıkça yıldan yıla çok yüksek oranlarda zamlanarak fahiş miktarlara geldi.

Ancak hukuk düzeni böyle bir durum karşısında bankaların haksız menfaatini değil, vatandaşın cebini korumalıdır!

Son zamanlarda vatandaşlar, birinden çekip öbürünün borcunu ödemek için her bankadan bir kart sahibi olmaya başladılar. Bu durumda zaten harcadıklarını bile ödemekte zorlanırken bir de yıllık üyelik bedeli adı altında alınan haksız kesintiyle bir kez daha vatandaşın beli bükülmekte. Bu bedel, kredi kartından aniden kesildiği için ekstre kontrol etme alışkanlığı olmayan tüketiciler, hiç farkında bile olmadan ödemiş oluyorlar. Doğrusu bundan haberi olan tüketicilerin bile önüne öyle engeller çıkıyor ki kimisi de mecburen bu modern zorbalığa katlanıyor.

Hukuksuzca alınan bu bedele katlanmak zorunda değilsiniz!

Ancak şunu bilmelisiniz ki ekstreye yansıyan bedel için sadece paranızı geri alabilmek amacıyla hukuki yollara başvurabilirsiniz ve para iadesi için de haliyle önce bu haksız bedeli ödemiş olmanız gerekiyor. Yani bu bedelin alınacağı, bir madde halinde sözleşmelerde belirtildiği için gelecekte de yine böyle bir kesinti yapılacak. Ve siz de yine gerekli yollara başvurmak durumunda kalacaksınız. (Bazı sözleşmelerde açıkça böyle bir yıllık kart ücreti hükmü olmayabiliyor. Bu durum zaten hakem heyetinin veya mahkemenin kararında net bir şekilde tespit edilir. Eğer durumunuz bu şekilde ise sizden tekrar bir kesinti yapılmaması gerekir. Kararda da bu durum açıkça belirtilebilir. Belirtilmese bile banka bunu dikkate almalıdır.) Buradaki asıl saçmalık; gerek hakem heyetlerinin gerekse tüketici mahkemelerinin verdikleri kararlarla hukuksuz olduğu tekrar tekrar kanıtlanmasına rağmen kesin bir düzenleme ile bunun ortadan kaldırılmamasıdır. Bu yüzden tüketiciler haksız yere ödedikleri kendi paralarının peşine düşmek durumunda kalmaktalar. Bankalar da bunu bilmeyen veya geri almakla uğraşmayan tüketicilerden aldıkları paralarla güçlerine güç, servetlerine servet katmaktalar.

Son dönemde en azından, bankaların tüketicilere aidatsız kredi kartı sunması zorunlu hale getirildi. Bu tarihten sonrası için tüketicilerin aidatsız kartlara geçmeleri kendi menfaatlerine olduğundan bu haklarını kullanmalarını şiddetle tavsiye ediyoruz. Hatta tüm bankacılık işlemlerinizi, masrafsız bankacılık taahhüdü ile hizmet veren kurumlar vasıtasıyla yapmanız sizi öngörülemeyen pek çok kesintiden koruyacaktır.

Konuya bir giriş teşkil eden bu yazıdan sonra, daha önce ödemiş olduğunuz bedelleri pratik bir şekilde nasıl geri alabileceğinizin adım adım anlatılacağı yazı dizisinin ilk bölümüne aşağıdaki linkten ulaşabileceksiniz. Bu okuduğunuz yazı hariç yedi bölümden oluşacak yazı dizisi baştan sona bir bütün halinde değerlendirilmelidir. Tüketicilere faydalı olmasını dilerim.

6 Şub 2015

HAKLI TÜKETİCİ ~ SUNUM YAZISI



Tüketici kelimesi kapsam itibariyle son derece geniş bir kavram. Aslında hepimiz birer tüketiciyiz. Ancak aynı zamanda denklemin öbür tarafında da yer alan bazı kişiler kendilerinin de halihazırda birer tüketici olduklarını unutuyorlar. İşte bu unutmanın sonucunda, “tüketici”yi ezebildikçe ezmeye, sömürebildikçe sömürmeye uğraşıyorlar. İstisnasız hepimiz tüketici olduğumuza göre istisnasız hepimiz bir yerlerde sömürülüyoruz. Ancak devlet, zayıf durumda olan tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeler yapmakla yükümlüdür. Devlete bu yükümlülük, Anayasamızın 172. maddesinde verilmiştir:

T. C. Anayasası - Madde 172 – Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.                                                                                                                         
Tüketiciyi korumaya yönelik kanunlar, yönetmelikler, tebliğler marifetiyle de bu yükümlülük yerine getirilmeye çalışılmaktadır. Ancak ne yazık ki bu kurallar mevcut olsa da birçok alanda tüketiciler, kendi haklarını aramak için yasal yollara başvurmak durumunda kalmaktadır. Bu bakımdan tüketiciler de haklarını bilmek ve hak arama usullerini öğrenmek zorundadırlar. Sitemizin isminin “Haklı Tüketici”  olmasının sebebi de, mevcuttaki haklarını bilmeyen tüketicilere haklarını bir ölçüde hatırlatmak ve bilinçli tüketici olma yolunda katkı sağlamaktır.

Bu amaçları taşıyan sitemizde ele alacağımız ilk mesele; bugüne kadar milyonlarca tüketicinin mağduriyetine sebep olan kredi kartı üyelik bedeli (aidat) meselesi olacak. Biliyoruz ki pek çok sitede bu konuyla ilgili çeşitli bilgiler var. Ancak biz burada bu konuyu hukuksal açıdan temellendirerek kolay anlaşılır olması için de adım adım ve daha derli toplu bir anlatım izleyeceğiz. Başlangıç olarak bu konuyu seçmemizin bir nedeni de bu konuda son dönemde artan dolandırıcılık vakalarına karşı tüketicinin elini güçlendirme düşüncemizdi. Mutlaka sizlere veya çevrenizdekilere de “Kredi kartı aidatlarını geri almanıza yardımcı olalım!” konulu telefonlar, mesajlar gelmiştir. İşte burada adım adım anlatılanlar sayesinde hiç bu dolandırıcılara para kaptırmadan, kendi kendinize, kolay ve ücretsiz bir şekilde bunları geri alabileceksiniz.

Mevcut düzende tüketicinin sorunları da hızla artıyor. Bu nedenle ilk konumuzdan sonra yazılarımıza hız kesmeden devam ederek sitemizin tüketici sorunları ile ilgilenen geniş bir platform olması için çalışacağız. Bu kapsamda tüketici hukukuyla ilgili mevzuat, faydalı siteler, haberler ve bunların yanında sitemizde sizden gelen şikayetlerin de yayınlanabileceği birer bölüm oluşturmayı düşünüyoruz.

Siz de hem bilinçlenmek hem de bize destek olmak için sağ panelden İzle (Follow) butonuna basarak sitemize takipçi olabilirsiniz. (Blogger bir Google hizmetidir. Blog takibi yapabilmeniz için Google hesabınız ile oturum açmanız istenir.)

Bu ilk yazımızın sitenin kurulma amacını da içeren bir sunuş niteliğinde olmasını istedik. Çok yakında asıl bilgilendirici yazılarımızla görüşmek üzere…

______________________________________________________________________

BU BİR REKLAMDIR.
BU BİR REKLAMDIR.