Bir Yargıtay Üyesinin Yargıyla İmtihanı

Yargıtay Üyesi Abdullah Yaman, bir GSM firmasıyla başından geçen dava sürecini mizahi bir dille kendi sosyal medya hesabından paylaştı.

Sürece dahil olan karakterlerden tutun da mahkemelerimizin mevcut vaziyetine kadar tam teşekküllü bir komedi filmi senaryosu olabilecek bu olay, yazıda da belirtildiği gibi Kemal Sunal'ın meşhur Davacı filmini hatırlatıyor.

Davacı Film Afişi (1986)

Aradan geçen onca yıla rağmen düzelmeyen hukuk uygulamamızdaki acziyetin kısa bir özeti sayılabilecek bu yazıyı, üzülerek söylüyorum ki kederli bir tebessümle okuyacaksınız! İşte o paylaşım:

     DAVACI
   
     AVEA, yeni adıyla Türk Telekom…
     Zamanında internet paketine abone olmuşum...
     Sözleşmeye yerleştirdikleri tuzak bir madde ile bir yılda ödemem gereken tutardan fazlasını bir aylık faturaya yansıtarak ödememi istediler…
   
     Haksız olduklarını bildiğim için muhtelif uyarılara rağmen ödemedim…
     Adamlar dosyayı avukata vererek icra takibi başlattı…
     Derhal itirazda bulunmam üzerine takip durdu…
     Ama AVEA'nın avukatı durmak nedir bilmiyor... İcra Memurunun e-imzasını temin ederek oradan arabama haciz koyduruyor… Yetmedi evime icra gönderiyor... Kapıcı mesleğimi söyleyip direnmese kimsenin bulunmadığı evin kapısını çilingir vasıtasıyla kırarak haciz yapacaklar…
   
     Olayı öğrenir öğrenmez avukatlarına ulaşmaya çalıştım… Mesleki sıfatımı bile söylememe rağmen karşıma kendisi değil, çırağı çıktı…
   
     Bekliyorum ki, özür dilerler, iş tatlıya bağlanır, diye…
     Ama ne gezer... Avukata ulaşmak ne mümkün…
   
     Baktım olmayacak avukat hakkında “duran takibe rağmen haciz başlattığı için” baroya disiplin duyurusunda bulundum…
   
     Ancak bir sürü caydırıcı sebep ileri süren Baro yetkilileri dilekçemi almak istemedi…
     Son çare, avukat ve İcra memurları hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunmak oldu… Nitekim hepsi yargılanıp ceza aldılar...
   
     Bu arada AVEA firması aleyhine de haksız haciz nedeniyle manevi tazminat davası açtım…
   
     AVEA vekili ne cevap verse iyi: “Benzer yanlışlıkları başka kişilere de yapıyoruz, davacı belli ki Yargıtay üyeliğinden dolayı kendini ayrıcalıklı zannedip mahkeme üzerinde vesayet kurup tazminat koparma derdinde” diyerek aklı sıra hakime mektup yazıyor...
   
     Bu cevabı, mizahtan başkası paklamaz diye herifin anlayacağı dilden mizahi bir karşı dilekçe yazıyorum... Ta ki, hakim de okuyup eğlensin... Ama ne gezer... Taraflardan etkilenmemek için dilekçe okumaktan sarfınazar eden bir hakime düşmüşüz...
   
     Nihayet ilk duruşmadayız... Kurum avukatı seri dosyaların davalısı olarak lakayt bir şekilde koltuğuna yayılmışken, ben askerlikte öğrendiğim "esas duruş" vaziyetinde ayakta bekliyorum...
   
     Hakim bana kimsin necisin diye diye bile sormadan tutanağa geçiyor: “davacı söz alarak dilekçemi aynen tekrar ediyorum, dosyanın bilirkişiye tevdii için gerekli masrafı ödemek üzere mehil istiyorum” diye...
   
     Hemen devreye girip; "hakim bey, bu dosyada bilirkişilik bir şey yok karşı taraf da eylemini zaten ikrar ediyor" dememe fırsat kalmadan tutanağı yazıcıdan çıkartmasıyla bize uzatması bir oluyor…
   
     Duruşmadan sonra vakit geçirmeden bir dilekçeyle mahkemeye başvurup gereksiz ara kararından vazgeçilmesini istiyorum. Heyhat kitap yazmaktan dilekçe okumaya fırsat bulamamış bir hakime düştüğümden dilekçeyi okumadan dosyaya havale ediyor...
   
     Müteakip duruşmada talebimle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesini beklerken yine bana sormadan ve benim ağzımdan: "parayı denkleştiremediğim için bilirkişi masrafını yatıramadım, yeniden mehil verilsin” diyerek ikinci kez kesin mehil veriyor…
   
     Derhal araya girerek: “hakim bey bilirkişi benim ne kadar üzüldüğümü mü ölçecek, konuyu değerlendirecek olan mahkemenin bizatihi kendisidir. Kaldı ki celse arasında bu hususta size dilekçe bile verdim okuduysanız gerekçelerini orada yazmıştım" deyince, hukukçu olduğumu idrak ederek: Telaşla dosyayı üstün körü karıştırıp tamam icra dosyasını isteyelim diyerek daha önceden gelmiş dosyayı yeniden isteyerek zaman kazanıyor...
   
     Sözü uzatmayayım hakimle kavga edip basının diline düşmemek için üçüncü duruşmadan sonra kendimi vekil marifetiyle temsil ediyorum. Nihayet sonunda hakim dosyayı okumaya vakit bulmuş olsa gerek ki 5000 TL manevi tazminata karar vermiş…
   
     Daha fazlası AVEA yı iflasa götürebilir veya hakim maaşıyla geçinen bir insanı yoldan çıkarabilir diye 5000 TL yi münasip görmüş…
   
     AVEA yaptığı hukuksuzluğun bedelini bu kadar ucuza kapatınca derhal benimle temasa geçerek uzlaşma teklifinde bulundu… Ama bunca keyfiliğin firmaya ibretlik bir maliyeti olmalı ki bir daha aynı cesareti kendilerinde bulmasınlar diye kararı temyiz ettim.. Adamlar ise temyize cevap bile vermediler...
   
     Dosyayı inceleyen ilgili daire “tamam durduk yere bir Yargıtay Üyesinin evine haciz götürülüp konu komşuya rezil edilmesi yanlış olmuş ama miktardan bozma yaparsak meslektaşlarını kayırdılar şeklinde bir kanaat uyanır" endişesiyle tazminatı münasip görerek oyçokluğuyla onuyorlar... Karar düzeltme talebim de aynı tartışmalar neticesinde reddedilmiş...
   
     Bilin bakayım sonunda ne oldu… Yıllar süren cedelleşme neticesinde uyuşmazlık sona erdi derken aynı firma adı geçen faturayı yeni bir avukatlık bürosuna vererek tekrardan öde diye habire uyarı üzerine uyarı göndermekte...
   
     Adamlara kızamıyorum doğrusu... Olmayan bir borçtan dolayı duran takibe rağmen bir Yargıtay üyesinin evine çilingirle hacze gitmenin tarifesini öğrendiler... En fazla 5000 TL ödeyerek kurtuluyorsun...
   
     "Aman ha meslektaşını koruyorlar demesinler" saikiyle ters motivasyona savrulan "tarafsız" hakimlerimiz olduğu müddetçe bu GSM operatörleri tarafından daha çok öpülürüz...
   
     NOT: Yazı uzamasın diye oldukça özet geçtim... Ama beş yılı aşkın süredir devam eden bu vakıa neredeyse tam 6 ayrı dosyaya konu oldu... Sizlerden ricam bundan böyle Kemal Sunal'ın "DAVACI" filmini komedi niyetiyle değil, belgesel gözüyle izleyin... Valla eksiği var fazlası yok...
KAYNAK:  Bu yazı, aşağıda bağlantıları verilen internet sitelerinde de paylaşılmıştır.